11 Mart 2014 Salı

Hoşça Kal Çocuk

    Çok karanlık bir gün bugün. Hani Nazım'ın şiirinde dediği gibi "hava kurşun gibi ağır". Küçük bir çocuk hayata gözlerini kapadı. Adı Berkin Elvan. Gezi parkı gösterileri sırasında ekmek almaya giderken, başından biber gazı fişeğiyle vurulmuş, 269 gündür ölüm kalım mücadelesi veriyordu. Masum, tertemiz, küçük bir çocuk. Yaşam savaşını kaybetti. Ardında sayısız acılı insan bırakarak aramızdan ayrıldı.

     Bir şeyler yapmak istiyorum, hani mümkün olsa uzatıp elimi geri çekeceğim Berkin'i. Faydasız. Kelimeler düğümlenmiş kocaman bir yumruk gibi boğazımda. Ağlayamıyorum, konuşamıyorum, aklımdan çıkmıyor yüzün. Ah be çocuk. Ah! Öyle büyük bir ah ki anlatamam. Söveyim diyorum, suratlarına tüküreyim ama senin adının olduğu yerde buna neden olanların pis isimlerini kullanmaya varmıyor yüreğim.

    Ne diyeyim Berkin? Ne yapayım? Hoşça kal demekten başka bir şey gelmiyor elimden. Hoşça kal...

9 Mart 2014 Pazar

Montaj Savaşları

    Son günlerde herkes internete düşen malum ses kaydını konuşuyor. Bazı ses mühendisleri sahtekarlık olmadığı yönünde fikir beyan ettiler. Tabi başbakanlık hemen bir yalanlamada bulundu. Bunlar kirli oyunlardır inanmayın dedi vs. Ardından bir iki yayın organında "ses kayıtlarının montaj olduğu ispatlandı" haberi çıktı. Millet vay be Amerika'dan ses mühendisleri yalanlamış dedi. Tam onlar derken adı geçen şirketlerden biri "biz öyle bir kayıtla ilgili bir şey söylemedik.Haber yapanlar kendilerinden utanmalıdırlar" diye yazı geçti.

    Türlü türlü konuşmalar döndü dönmeye de devam ediyor. TÜBİTAK kirliymiş meğer 5 kişi paketlendi. İnternete getirilen yasak yetmemiş olacak ki başbakan açıklama yaptı "bu milleti Facebook'a YouTube'a yedirmeyiz" diye(Sırf bu cümle ayrı bir yazının konusu bu arada). Onları da kapatmayı düşünüyorlarmış.

    Ses kaydının paylaşıldığı gün Facebook üzerinde videonun altına yapılan yorumları okudum. Halen tartışan insanlar var. Israrla montaj diyen insanları görmek mümkün. İşte benim anlamadığım şey de bu. Kardeşim eğer bu ses kaydında bir sahtekarlık var ise neden başbakan çıkıp herkesi tatmin edecek şekilde bunu ispat etmiyor? Oysa bu büyük bir fırsat değil mi? Düşünebiliyor musunuz, ortalığın bu kadar karışık olduğu bir dönemde, birileri çıkıp size iftira atıyor. Siz olsanız, muhalefet lideri ses kaydıyla ilgili 100% gerçektir diye açıklama yapsa ve bu size inanan insanlar üzerinde de etkili olsa (ki iktidar partisine oy vermiş birçok insan kayıtların gerçek olduğuna inanıyor) çıkıp aksini ispatlamaz mısınız?

    Kaydın internette paylaşıldığı günden beri başbakanın açıklamalarını takip etmeye çalışıyorum. Hemen ertesi gün "bir hafta on güne kadar biz de aynı şekilde yapıp bu işlerin nasıl olduğunu, teknolojinin nerelere geldiğini göstereceğiz" gibi bir cümle kullandı başbakan. Sürekli komplolardan, kirli siyasetten, devlet içindeki paralel yapılanmadan bahsetti ama kayıtların sahteliğini ispat etmedi . Neden etmedi? Neden yalnızca iftiradır, oyundur, hainliktir dedi bilemedik. Bu arada 15 gün oldu ama benzer bir kayıt, 'teknolojinin geldiği nokta'yı göstermeyi amaçlayan başbakan tarafından halka gösterilmedi. Bakalım önümüzdeki günlerde neler olacak.

Neden Güldünüz?

Uzun zamandır elim gidiyor yazamıyordum ama bunu yazmam lazım çünkü acayip komik bir şey oldu. Aslında trajikomik. Geçen gün sayın başbakan ...